Ordu’da yaşayan coğrafya öğretmeni Hülya Aba Çiftçi, yıllar evvel glomus tümörüne yakalandı.
Ankara ve İstanbul başta olmak üzere gittiği sayısız hastanede umduğunu bulamayan Çiftçi, arayışını sürdürdü.
Rüyasında gördüğü Lokman Tabip Van Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Halil Başel’in ameliyatının başarılı geçeceğini söylemesi üzerine Van’a gelen Çiftçi, yapılan ameliyatla sıhhatine kavuştu.
“Tümör derine giden bir tümör”
Konuyla ilgili İHA’ya açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Halil Başel, Çiftçi’nin daha evvel birçok hastaneye gittiğini tabir ederek “Herkes komplikasyonlardan bahsedince insan çekiniyor. Hatta ameliyata aldığımızda ağır bakımda birinci uyandırdığımız vakit ‘Ben yaşıyor muyum?’ dedi. O kadar etkilenmiş ki, artık ameliyat hayallerine girmiş. Beni birinci gördüğünde ‘Ben sizi hayalimde görmüştüm’ dedi. Sıkıntı bir ameliyattı. Zira tümör derine giden bir tümör. Muvaffakiyetle çıkardık. İnşallah bundan sonra daha da uygun olacak.” dedi.
“Masada kalma bahtın var denilen bir ameliyat”
Hayati riski olan, felç olma riski olan bir ameliyat olduğuna vurgu yapan Başel, “Gittiği yerlerde ‘yüzde 50 felç olabilirsin, masada kalma talihin var’ denilen bir ameliyat. Ben bu ameliyattan çok daha güç ameliyatları yaptım, gönderdim. Van’a gelmek hastalarımıza güç geliyor. Hatta ‘bu kadar başarılı bir hekim olsa Van’da ne işi var’ diyenler bile var. Fakat biz tercihimizi Van’dan yana kullandık. Bir cerrahın sık yer değiştirmesi gerçek değil. Burada muhakkak bir standart oluşturduk.
“Doğunun insanı çok çok iyi”
Bu yalnızca tabiple alakalı bir olay değil. Ağır bakımı, servisi, anestezisi hepsi bir takım. Diğer bir yerde bu takımı oluşturmak muhakkak bir vakit alıyor. Biz aşikâr bir müddette bu takımı oluşturduk. Hastaların bir kısmı Van’a gelmeye çekiniyorlar lakin Van’a gelenler de, Van’ı bu türlü beklemediklerini söylüyorlar. Ben kendi memleketimde bu kadar rahat hissetmiyorum. Doğunun insanı çok çok düzgün. Çok kadirşinas ve misafirperver. Herkes aile üzere yaklaşıyor. Gelirken çekiniyorlar lakin giderken hepsi üzülerek gidiyorlar.” ifadelerini kullandı.
“Bunların her biri çok güç ameliyatlar”
Şu ana kadar 250’ye yakın glomus tümörü ameliyatı yaptığının altını çizen Başel, “Bunların büyük bir kısmı; ‘ameliyat yapılamaz, masada kalır, felç olur’ denilen hastalar. Bunların her biri çok sıkıntı ameliyatlar. Buna karşın bizim sonuçlarımız çok çok düzgün. Dünyada bu kadar başarılı sonuçlar yok. O yüzden hastalarımız araştırıyor. Başka hastalarımızla irtibata geçiyor, hastalarımız yaşadıkları süreci anlatıyorlar ve ondan sonra bize geliyorlar.” diye konuştu.
Rüyasında gördü, geldi
Birkaç yıl evvel hastalığını öğrendiğini, Ankara ve İstanbul başta olmak üzere birçok yerdeki hastanelere gittiğini anlatan Hülya Aba Çiftçi isimli hasta ise şöyle konuştu:
“Çok araştırma yaptım. Çok riskli bir hastalık olduğunu biliyordum. Öğretmen olmam sebebiyle ses tellerim kıymetliydi, şah damarlarım değerliydi, hayatta kalmam değerliydi. Ben Ankara ve İstanbul’da çok fazla doktora gittim. Birçok ünlü hekimle görüştüm. Halil Hoca’yı tesadüfen buldum. O gece hayalimde Halil Hoca’yı gördüm. Bana ameliyatımın çok başarılı geçtiğini söyledi. Hiçbir komplikasyon olmadığını, hiçbir damarın yıpranmadığını söyledi. Bu bana çok büyük bir güç verdi. Ben bunun üzerine bütün hekimleri bir tarafa ittim ve Van’a kadar geldim.
“Van’dan memnun ayrılıyorum”
Hatta İstanbul’da bana ‘Van’da ne işin var. İstanbul’da hekim mu yok’ dediler. Lakin ben ‘inandığım şeyi yapmak istiyorum, beni etkilemeyin’ dedim ve geldim. Nitekim çok memnunum. Halil Hoca, hasta-doktor bağı açısından çok mütevazı ve çok sıcak bir insan. Ben bir hasta olarak bundan çok etkilendim. Çok rahat ulaşabildim. Doktorluğu ve hekimliği çok yeterli. Çok mutlu kaldım. Kendimi düzgün hissediyorum ve Van’dan memnun ayrılıyorum. Âlâ ki Van’a gelmişim. Ben hakikaten çok memnun oldum ve memnun ayrılıyorum.”
News
