Elebaşılığını Nuri Ergin’in yaptığı ve “Karagümrük Çetesi” olarak bilinen organize kabahat örgütüne ait 36 sanığın yargılandığı davada, 11 tutuklu sanığın tahliyesine karar verildi.
Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Nuri Ergin ve kimi sanıklar Ses ve İmaj Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı.
Sanıkların avukatları da duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada savunma yapan müşteki sanık Nejat Ergin, kabahat örgütü kurduğu suçlamalarını asla kabul etmediğini, müşteki Yaşar Ecim’in akrabası olduğunu söyledi.
“NURİ BİZİM GURURUMUZ”
Çeteyle ilgisi olmadığını savunan Ergin, “Kardeşlerimin yaptıkları cürümler kendilerini bağlar. Benim öbür bir yaşantım var. Soyadımdan ötürü meşakkatler çektim, çekiyorum. Burada bir mağduriyetim var. Neden bu belgede olduğumu dahi bilmiyorum, çaresizim. Sadece Nuri Ergin’in ağabeyiyim. Buradaki birçok kişiyi de tanımıyorum. Soyadımı taşımaktan ötürü gurur duyuyorum. 4,5 yıldır Nuri Ergin’i ziyaret dahi etmedim. Kardeşim Nuri Ergin’in dükkanımı kurşunladığı olayla ilgili şikayetçi de değilim. Nuri bizim gururumuz.” tabirlerini kullandı.
Tutuklu sanıklardan Anıl Ergin, bu olaylarla temasının bulunmadığını, 17 aydır hatasız formda tutuklu olduğunu belirterek, “Eşimle iki defa boşanma evresine geldik. 2 çocuğum ruhsal tedavi görüyor. Maddi ve manevi olarak çok güç durumdayım. Büyük amcam hariç tüm sülalem cezaevinde” diye konuştu.
“OĞLUMUN HATASI YOK”
Tutuklu sanık Nuri Ergin’in de “Anıl benim bu işlere bulaşmayan en pak çocuğumdur. Oğlumun cürmü yoktur. Oğlum yıllarca beni ziyarete gelmedi. Yalnızca askere giderken ziyaret etti. Torunlarım ‘Dede babam ne vakit gelecek.’ diye soruyorlar. Anıl’ın hatası yok.” dedi.
Diğer tutuklu sanıklar da olayla temaslarının olmadığını öne sürerek, tahliyelerini talep etti.
Mahkeme, Abdülaziz Elamış, Ahmet Can Yalgın, Anıl Ergin, Enes Yaramış, Eyüp Gülertaş, Kaan Kalkan, Kurban Cinkılıç, Mehmet Kutay, Mertcan Atay, Olcay Coşkun ve Yasin Çetinkaya’nın isimli denetim önlemleri uygulanarak, tahliyesine karar verdi.
Sanıklar Nuri Ergin, Altan Karaalioğlu, Deniz Atakan, Ercan Gündüz, Metehan Türbedar ve Necmettin Akpınar’ın tutukluluğunun devamına hükmeden mahkeme, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
EYLEMLERİ 1990’LARDA BAŞLADI
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, kamuoyunda “Nurişler”, “Nuriş Kardeşler” ve “Karagümrük Çetesi” olarak bilinen ve elebaşılığını cezaevinde tutuklu bulunan sanık Nuri Ergin’in yaptığı organize cürüm örgütünün 1990’lı yılların başında hareketlerine başladığı anlatılıyor.
Suç örgütünün bu yıllarda semt, hal ve pazar esnafını haraca bağladıkları, kendilerine haraç vermeyen iş adamlarının dükkanlarını kurşunladıkları belirtilen iddianamede, üyelerin yaşadıkları Karagümrük Mahallesi’nde bir ortaya gelip örgütlendikleri söz ediliyor.
CEZAEVİNDEN YÖNETİYOR
Sanık Nuri Ergin’in örgütü hala cezaevinden yönettiğine yer verilen iddianamede, Ergin’in kendisine bağlı kabahat örgütü üyelerini kullanarak haksız menfaat temin etmeye çalıştığı, cebir ve şiddet kullanarak halkı ve kendilerine karşı tehdit oluşturabilecek bireyleri sindirmeyi, hakimiyet sürdürdükleri bölgede tek kelam sahibi olmayı, korkulan güç haline gelmeyi, bu gücünü kullanarak örgüt üyelerini yahut örgüte yardım edenleri Karagümrük bölgesinde koruyup kollamaya çalıştığı aktarılıyor.
Örgüt başkanı Ergin ve 35 sanık ile 5 mağdur ve 9 müştekinin yer aldığı iddianamede, eski Fatih Karagümrük Spor Kulübü Lideri Yaşar Ecim’in 12 Eylül 2020’de Beylikdüzü’nde bir yer çıkışında silahlı taarruza uğrayarak yaralanması ve 17 farklı aksiyona yer veriliyor.
239 YILA KADAR MAHPUS İSTEMİ
İddianamede, sanık Nuri Ergin hakkında “suç işlemek maksadıyla örgüt kurmak”, “tasarlayarak öldürmeye teşebbüs”, 2 defa “olası kastla yaralama”, 3 sefer “nitelikli yağmaya teşebbüs”, 6 sefer “ruhsatsız silah bulundurma”, “şantaj”, “özel hayatın kapalılığını ihlal”, 3 sefer “genel güvenliğin taammüden tehlikeye sokulması”, 2 kere “nitelikli taammüden yaralama”, 2 kere “mala ziyan verme”, 2 kere “nitelikli yağma”, “tehdit”, 2 kere “kişiyi hürriyetinden mahrum kılmaya teşebbüs”, “nitelikli dolandırıcılık”, “izinsiz olarak ateşli silah ve mermileri ülkeye sokma, imal etme, nakletme, satma”, “infaz kurumuna yahut tutukevine yasak eşya sokmak” cürümlerinden toplam 84 yıl 4 aydan 239 yıl 9 aya kadar mahpus cezası isteniyor.
İddianamede, öteki sanıklar hakkında da benzeri kabahatlerden çeşitli müddetlerde mahpus cezası talep ediliyor.
News
