Meral Akşener’den altılı masanın olası adayıyla ilgili açıklama

İYİ Parti Genel Lideri Meral Akşener, "Altılı masayı toplayan Kemal Beyefendi. O masanın bir noter olma durumu yok. Kemal Beyin bir aday tanımı vardı, ben ona daima katıldığımı söz ettim. Benim de iki yıldır söylediğim bir şey var, kazanacak bir aday." dedi.

Akşener, Habertürk'teki Teke Tek programında Fatih Altaylı'nın gündeme ait sorularını yanıtladı ve değerlendirmelerde bulundu.

"PARLAMENTER SİSTEME GEÇİŞİN YOL HARİTASI HAZIRLANIYOR"

Türkiye'nin tüm vilayetlerini gezdiğini belirten Akşener, bir an önce seçimin yapılmasını tercih ettiğini lakin bunun gerçekleşmesini bugünkü koşullarda öngöremediğini söyledi.

Akşener, sandık güvenliği konusunda eğitim verdiklerini, en çok yanlışların sandık başında ve insan kaynaklı olduğunu, bu yanılgıları minimize edecek bir çalışma yaptıklarını vurgulayarak, "Bunun çok değerli olduğunu düşünüyorum. Yani seçmenin oyunun korunacağı, namusumuz olduğunu ortaya koyan bir çalışma. Parlamenter sisteme geçişin yol haritasını hazırlıyorlar arkadaşlar, bu manada bir bağlantı komitesi kuruldu." diye konuştu.

"1980 ÖNCESİNDE BİREBİR MASADA OLAMAZDIK"

Farklı siyasi gelenekten gelen siyasi partilerin altılı masa etrafında toplanmasını önemsediğini lisana getiren Akşener, kelamlarını şöyle sürdürdü:

"Pişpirik oynamak için bile tıpkı masada olamayacak farklı siyasi gelenekten gelen partilerden oluşuyoruz. Mesela 1980 öncesinde tıpkı masada olamazdık. Bunun Türkiye'nin bugünü ve yarın için çok değerli olduğunu düşünüyorum, çocuklarımız açısından bu masadaki çalışmanın çok değerli olduğunu düşünüyorum. Kutuplaştırılan bir ortamda bu hürmet ve zarafeti çok değerli buluyorum."

"O MASANIN BİR NOTER OLMA DURUMU YOK"

Akşener, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun cumhurbaşkanlığı adaylığına ait bir soru üzerine, "Altılı masayı toplayan Kemal Beyefendi. O masanın bir noter olma durumu yok. Kemal Beyin bir aday tanımı vardı, ben ona daima katıldığımı tabir ettim. Benim de iki yıldır söylediğim bir şey var, kazanacak bir aday. Münasebetiyle biz hem kazanacak bir aday, devlet aklı olan bir aday. Sayın Kılıçdaroğlu'nun aday olma hakkı mevcut. Fakat öteki parti liderlerinin da adaylık konusunda teklifleri mevcut. Ben de 'aday değilim' dediğim için hiç pişman değilim. O masada herkes fikrini söyleyebilir. Kemal Beyefendi adaylığını söyleyebilir." değerlendirmesinde bulundu.

Meral Akşener, İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Lideri Mansur Yavaş'ın adaylığı konusunda olumsuz bir görüşe sahip olmadığını söz etti.

Mevcut sistemin giderilmesinin yolunun Millet İttifakının adayının seçilmesinden geçtiğini belirten Akşener, "Kazanmak zorundayız, bu ucube sistemde nefes alınamıyor. Bu başkanlık sistemi değil, canım istedi diyerek geçilmiş, hiçbir hazırlığı olmayan kararnamelerle yönetilen bir sistem." dedi.

"BORÇLARIMIZI 31 MART'TAKİ SEÇİMLERDE ÖDEDİK"

Kılıçdaroğlu'na 15 milletvekili için her vakit teşekkür edeceğini fakat parti olarak kimseye borçlu olmadıklarını lisana getiren Akşener, "Tüm borçlarımızı 31 Mart'taki seçimlerde ödedik. Hatta alacaklı hale döndük." diye konuştu.

Akşener, Kılıçdaroğlu'nun aday tanımını ve kriterlerini kabul ettiklerini, asıl maksatlarının kazanacak aday olduğunu lisana getirdi.

Meral Akşener, ailesinin hem CHP hem de MHP'ye yakın olduğunu, bu nedenle iki tarafın da görüşlerini yakından tanıma imkanı bulduğunu söyledi.

Seçmen velinimet diyerek tüm ülkede esnafları ziyaret ettiğini anlatan Akşener, bu sayede halkın meselelerinin neler olduğunu öğrendiğini, gördüğü problemleri lisana getirerek, iktidara "alın bunlara tahlil üretin" dediklerini belirtti.

"SOSYAL KONUT PROJESİNİ ÇOK BEĞENDİM"

Hükümetin başlattığı toplumsal konut projesine ait Akşener, "Projeyi çok beğendim dedim. Birinci kere somut bir proje ortaya koydu iktidar, bunun eksiğini biz çalışıyoruz. Eksiği nasıl ödeneceği aşikâr değil, somut bir şey söylenmedi. 'Bu işi iktidar yaptı yaptı, yapamadı biz yapacağız ve bu konutları sizler teslim alacaksınız' diyoruz. Faizi sabitleyerek, projeyi yapabilir miyiz çalışıyoruz." sözlerine yer verdi.

Akşener, partisinin bir milletvekilinin Ankara Büyükşehir Belediyesinden ihale aldığı argümanlarına ait ise, "Bilgim olsaydı arkadaşımıza yapma derdim. İhalede ahlaki soruna katılıyorum. Bundan kaçınmak lazım." dedi.

Partisinin sığınmacı siyasetine değinen Akşener, şunları kaydetti:

"Erdoğan'a 'Ben gideyim, Esad ile görüşeyim bu göçmenleri gönderelim' dedim. Altılı masanın göçe dair hazırlıkları var. En çok da kendi partim hazırlıklı. Altılı masa olarak somut bir plan hazırlandı. Altılı masa, 2023'te seçimi kazındığında, 2026'da bitmiş oluyor sorun 3 yılda. "

"HİÇBİR HAK GERİ GİTMEZ"

Akşener, "28 Şubat süreci tekrarlanabilir mi? Başörtüsü konusunda elde edilen kazanımları koruyabilecek misiniz?" sorusana ise "Hiçbir hak geri gitmez." diye karşılık verdi.

Kazanımları kaybettiren ögenin eğitim sistemi olduğunu ileri süren Akşener, eğitim sisteminin hali nedeniyle yoksul çocukların okuyamadığını, bilhassa orta eleman kasveti çekildiğini, her kente bir üniversite açıldığını lakin eğitimin yetersiz olduğunu savundu.

"HDP'YE BAKIŞ AÇIMIZ ORTADA"

Akşener, "HDP'siz seçim kazanmak mümkün mü?" sorusunu ise şöyle yanıtladı:

"Bizim HDP ile ilgimiz ve bakış açımız net ortada. Onların da bize karşı bakış açısı net ve ortada. Birbirine en dürüst olan iki siyasi partiyiz. 6 milyon HDP'ye oy vermiş Kürt seçmenini, bir çuvala koyup Kürtlere hakaret etti denilmesi kadar haksız, iki yüzlülük olamaz. Kürtlere hakaret ediliyor kimse farkında değil. Burada bir illüzyon ve gölge boksu var. Kürtler eşittir PKK'lı hali getiriliyor. Bu yanlışsız değil. Ne ben ne arkadaşlarım, Kürtleri incitecek tek söz etmeyeceğiz. Kürt eşittir PKK'lı olamaz."

Akşener, savunma sanayi alanında İHA ve SİHA'ları önemsediklerini ve iki ögenin da ülkeye büyük katkı sağladığını söyledi.

Ekonomideki sıkıntıları bir yılda çözeceklerini lisana getiren Akşener, liyakatın, şeffaflığın, hesap verilebilirliğin, yolsuzluğu önlemenin öncelikleri olduğunu aktardı.

Hesabı siyasetin sormayacağını belirten Akşener, "Siyaset, yargıyı bağımsız hale getirir, hesabı yargı sorar siyasetçi intikam almaz, yargının yerine kendisini koymaz." dedi.