Özvar: Yükseköğretime büyük bir talep var
Yükseköğretimde 2022-2023 akademik yılı, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve YÖK Lideri Prof. Dr. Erol Özvar’ın da iştirakiyle düzenlenen merasimle resmen başladı.
BARAJIN KALKMASI ARTAN TALEPTE ETKİLİ
Üniversitelerin akademik açılış yılı merasiminin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın himayesinde düzenlendiğini belirten Özvar, yeni akademik yılın güzel olmasını diledi. Yükseköğretime artan talepte baraj puanı uygulamasının kaldırılmasının değerine dikkat çeken Özvar şunları söyledi:
“2022 Yükseköğretim Kurumları Sınavı’nda baraj puanı uygulamasını sonlandırdık. Barajı kaldırmamızın ardından, müracaat sayıları geçen yıla nazaran tam yüzde 24 arttı. Geçen yıl 2 milyon 608 bin aday müracaat yapmışken, bu yıl aday sayısı 3 milyon 243 bine yükseldi. Daha değerlisi, geçen yıl açıköğretim hariç toplam 690 bin kişi yerleşmişken, bu sayı bu yıl 850 bine ulaştı. Yani, geçen yıla nazaran yaklaşık 160 bin daha fazla bireye yükseköğretim imkânı sağlandı. Üstelik kontenjan ve kayıtların doluluğu evvelki yıllara nazaran yükselirken bu yılki yerleştirmelerde ortalama muvaffakiyet puanları da üste yanlışsız çıktı. Bu datalar, Türkiye’de yükseköğretime erişim talebinin ne kadar yüksek ve canlı olduğunun en büyük delilidir.
YÜKSEKÖĞRETİMDE MEZUNİYET ORANI 2 KATI
Türkiye’nin yükseköğretime erişimde OECD ortalamalarına yaklaştı. Ülkemizde son 20 yılda yükseköğretim imkânlarının çoğalması, yeni üniversitelerin açılması ve kontenjanlardaki düzenlemeler ile yükseköğretime ulaşımda kayda paha artışlar gerçekleştirildi. Yükseköğretimde genişlemenin ve hasebiyle erişimin artmasıyla birlikte üniversitede okuyan öğrencilerin sayısı da her geçen gün artıyor. Türkiye’de 25-34 yaş aralığındaki gençlerin yükseköğretim mezuniyet oranı yalnızca son 10 yıl içerisinde yüzde 18’den yüzde 40’a çıkmış, öbür bir söz ile iki katını geçmiştir. Türkiye yükseköğretime erişimde, OECD ortalamalarına çok yaklaşmıştır. Mevcut ivmeyi devam ettirmek suretiyle birkaç yıl içerisinde OECD ortalamasını geçeceğimizi öngörüyoruz.
ULUSLARARASI ÖĞRENCİ SAYISI 290 BİNE YAKLAŞTI
Yükseköğretimde milletlerarasılaşma, üniversitelerin global seviyede birbirleriyle rekabet ettiği ve tıpkı vakitte iş birlikleri yürüttüğü bir süreci temsil ediyor. Salgın şartlarına karşın memleketler arası öğrenciler üniversitelerimizi tercih etmeye devam etmektedir. Geçen birkaç yılla mukayese edildiğinde, yüzde 10’un üzerinde bir artışla bugün prestijiyle Türkiye’deki memleketler arası öğrenci sayısı 288 bini geçmiştir.”
YÖK AKADEMİK HAREKETLİLİK PROGRAMI
2022-2023 Eğitim ve Öğretim Yılı Bahar Devrinden itibaren başlaması planlanan YÖK Akademik Hareketlilik programının hazırlıklarının tamamlandığını duyuran YÖK Lideri Özvar, “Proje ile nispeten esaslı üniversitelerimizin yetişmiş akademik takımı ve birikimi, Anadolu'daki şimdi yolun başında olan üniversitelerimizin istifadesine sunulmuş olacaktır. Bir taraftan öğrencilerimiz farklı akademik iklimlerden gelen akademisyenlerle buluşma imkânı elde ederken başka taraftan da farklı üniversitelerin akademik takımları ortasındaki bağların de geliştirilmesi sağlanacaktır” dedi.
ÜNİVERSİTELERDE YÜZ YÜZE EĞİTİM DEVAM
Özvar, “Kurumlarımız, dijital öğretim araçlarından da istifade ederek bu yıl salgından evvelki üzere bütün öğrencilerini yerleşke ve külliyelerinde konuk edecekler” diyerek üniversitelerde yüz yüze eğitimin devam edeceğini belirtti.
TÜRKİYE ÜNİVERSİTELİ SAYISINDA AVRUPA LİDERİ
Açılış merasiminde Yükseköğretim Şurası (YÖK) tarafından paylaşılan datalara nazaran;
- 2000 yılında 808 bin olan kayıtlı üniversite öğrencisi sayısı açık öğretim ve uzaktan tahsil hariç 3 milyon 762 bine ulaştı. Böylece Türkiye’nin öğrenci sayısıyla Avrupa’da önder pozisyonunda olduğu belirtildi.
- 2008 yılında 3 milyon 830 bin olan üniversite mezunu sayısı 2022 yılında 13 milyon 266 bine ulaştı.
- Memleketler arası öğrenci sayısı 288 bin olan Türkiye, dünyada birinci 10 , Avrupa’da ise birinci 5 ülke ortasında yer alıyor.
- 2002 yılında bayan öğrencilerin oranı yüzde 41’ken bugün yüzde 49’a yükseldi. Bayan araştırma vazifelilerinin oranı yüzde 42’den yüzde 52’ye çıktı.